All Episodes

October 23, 2024 10 mins

Bugün "Essentialism (özcülük, esasçılık)" kitabının ele aldığı tek bir göreve odaklanmanın insan hayatında neleri değiştirebileceği konusunu bu yayında konuşacağız.

Tüm yayının Yazılı Metnine ulaşabilir, yayınını Youtube üzerinden izleyebilir ve Patreon üzerinden bana destek olabilir.

🎙️ Podcast Ekipmanlarım

📚 Favori Kitaplarım

Bir kahve ısmarla

Mark as Played
Transcript

Episode Transcript

Available transcripts are automatically generated. Complete accuracy is not guaranteed.
(00:00):
Herkese merhabalar yeni bir yayına hoş geldiniz.

(00:08):
Hayatınızda daha önce kendinizi çok fazla iş için böldüğünüzü ve bu yüzden çok fazla dağılıp hiçbir işi tam anlamıyla bitiremeden bulduğunuz, olmuştur eminim.
Eğer çok fazla bölündüğünüzü düşünüyor ve enerjinizi çok hızlı tüketiyorsanız belki de bugün buna bir dur demenin zamanı gelmiş olabilir.

(00:31):
İsterseniz siz daha fazla meraklandırmadan buyurun. Hemen konunun detaylarını geçelim.
Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız,
dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara anında ulaşabilir veya patron üzerinden bana destek olabilirsiniz.
Bu yayına daha önce de taşıdığım ve en çok beğendiğim kitaplardan biri olan essentializm kitabı,

(00:55):
hayatımızda yüzlerce amac için çalışmak yerine sadece en temel olan görevlere,
hatta sadece bir göreve odaklanırsak neler olabileceğini bilimsel araştırmalarla açıklayan bir kitap ve ben de bugün bir göreve odaklanmanın başarıyı getirip getirmeyeceğini bu yayında incelemek istiyorum.

(01:17):
Hepimiz hayatımızda pek çok şeyi aynı anda yapmaya ve belirli olanlar da başarılar elde etmeye çalışıyoruz.
Bir yandan profesyonel kariyer ya da iş, öte yandan sağlıklı beslenmek, dayanıklı ilişkiler kurmak, kitap okumak, belki de bunlara bir de bir müzik aleti çalabilmek,
bir enstrüman çalabilmeyi eklemek istiyoruz.

(01:37):
Aslında hepsi de kulağa ne kadar hoş geliyor ancak çok fazla görevi üst üste yüklediğimizde milyarlarca alanda
sadece 1 mm'lik bir ilerleme kaydediyoruz.
Halbuki sadece en temel amaçlarımızı belirleyebilsek enerjimizi 100.000'lere bölmek yerine tek bir alanda kullandığımızda inanılmaz bir sıçrama yapabilme gücüne sahipiz hepimiz.

(02:02):
Hatta kitapta yazarın bununla alakalı ekledi harika bir görsel dahi vardı. Bunu da ben yayına eklerim.
Peki olay bu kadar basit ise pek çok insan neden bunu başaramıyor? Yazar bu soruyu şu şekilde açıklıyor.
Winiger-Aberbesser yani Almanca'da yer alan bu sözcük İngilizce'ye less but better olarak çeviriliyormuş.

(02:24):
Bizde Türkçe'ye çevirirsek az ama daha iyi diyebiliriz.
Şu an yaşadığımız bu dönemde neredeyse hiçbirimiz azın daha iyi olduğu algısına inanmıyoruz.
Hayır ben inanıyorum diyebilirsiniz. Ancak 2024 yılı itibariyle bir insanın ortalama sahip olduğu eşya sayısı tam tamına 300.000 adetim iş inanması güç ama

(02:47):
biz modern yaşam kültürüne farkına dahi varmadan çoktan adapte olmuş bir toplumuz.
Daha fazla bir şeyler satın almayı bolluk ve bereket olarak gördüğümüz bu dünyada ne yazık ki çok az insan azın daha güzel bir şey olduğuna inanıyor.
Peki nedir bu esenşeiliyizm? Esenşeiliyizm kelimesini Türkçe karşılığına ben baktığımda özcülük esasçılık anlamına geldiğini gördüm.

(03:11):
Esenşeiliyizmin İngilizce'deki tam tanımı aslında daha fazla işi bitirebilmek değil, doğru görevleri zamanında bitirebilmek anlamı çıkıyor.
Bizler için en önemli olan görevleri aslında hepimiz biliyoruz.
Şu an bu yayını dinleyen veya izleyen herkesin kafasında öncelikle olarak yapması gereken görevler bir yerde duruyor.

(03:33):
Ama yazara göre pek çok insan kendi önceliklerini yerine getirebilmeli üxene sahip değil.
Çünkü pek çoğumuz kendi zamanımızı kendimiz kontrol edemiyoruz.
Ancak buna rağmen hala kendi önceliklerimizin peşinden koşabilme ihtimaline sahibiz.
Eğer ki kendi önceliklerinizi kendiniz sıralayamaz ve bunların peşinden koşacak cesareti gösteremez iseniz,

(03:55):
hayatınızda birileri belki patronunuz, belki eşiniz, belki de çalışma arkadaşınız bu öncelikleri sizin yerinize sıralayacaktır diyor.
Bir de şu an yaşadığımız bu dünyada milyarlarca seçeneğe sahibiz ve sanırım bu bir insanın başına gelebilecek en kötü şeylerden bir tanesi
seçim yapmak zorunda kaldığımızda bir şeyleri eleebilme gücüne sahip olmamız gerekiyor.

(04:21):
Ancak bir şey listeden elediğimizde o şeyi kaçırma veya kaybetme korkusu yüzünden daha az eleme yapmayı her zaman seçiyoruz.
Bu da bizim disiplinsiz bir biçimde daha fazla kovulamaya başlamamıza sebep oluyor.
Ve bu da yazara göre başarısızlığın anahtarlarından tam olarak da bir tanesi.

(04:44):
Çünkü çok fazla seçim yapmak bizim filtreliği bilme mekanizmamızı yıkıyor ve İngilizcede decision fatigue olarak atlandırılan,
yani karar yorgunluğuna düşmemize bu sebebiyet veriyor.
Daha fazla seçime zorlandıkça verdiğimiz kararların kalitesi de giderek azalıyor.
Özellikle her seçim yaptığımızda bir şeyleri elememiz gerekiyor ve bir şeyleri kaçırma psikolojisi bizi bu noktada ele geçiriyor.

(05:12):
Kitabın içerisine bu tarz korku ve endişelere nasıl ortaya çıktığıyla alakalı da harika araştırmalar vardı.
Yazarın kullandığı en güzel benzetmelerden bir tanesi garderok benzetmesiydi.
Daha önce ben hızlı moda akımın neden kötü bir şeydir adında bir yayın yapmıştım aslında.
Tam da yani bu konuyu detaylıca ele almıştım.
Eğer o yayınada göz atmak isterseniz ben yine linkini sizler için bırakırım.

(05:36):
Konumuza dönecek olursak şu an giysi dolabınıza göz attığınızda size en çok yakışan ve en sık giymeyi tercih ettiğiniz toplam kıyafet adeti kesin bellidir.
Ancak hiç giymesek dahi dolabınızda tuttuğumuz onlarca gereksiz kıyafet yüzünden en güzel kombini yakalamamız hem daha zor hale geliyor hem de gereksiz yere.

(06:00):
Her seferinde istediğimiz yani bize lazım olan kıyafeti seçebilmek için inanılmaz bir zaman kaybediyoruz.
Hayatımızda aslında bu metaforu çok fazla görüyoruz.
Bizim için en önemli olan insanlara hayatımızda çok anlam ifade etmeyen insan kalabalığı yüzünden zaman ayıramıyoruz.
Bitirmemiz gereken en öncelikli işleri bizleri çok fazla fayda sağlamayacak olan işleri halletmeye çalışırken birden arka plana yıktırıyoruz.

(06:28):
Yazarın ele aldığı en güzel konulardan bir tanesi de en büyük hayal kırıklıklarının oluşmasına ortam hazırlayan alanlardı.
Bizlerin hayal kırıklığı yaşamasına sebep olan üç temel maddi yazar şu şekilde sıralamıştı.
İlk olarak her şeyi elde etme isteği, ardından popular olan şeylere karşı sürekli bir arzu duymaküdüsü ve tüm bunlara anında ulaşma isteği,

(06:55):
hayal kırıklıklarının oluşmasının en temel sebebi imiş.
İngilizcede essentialist person olarak atlandırılan yani temelci olan bireyler her şeyi istemek yerine düzgün bir filtreleme yaparak sadece kendileri için en doğru olacak şeyi isteyen,
sadece popülerliğe sahip olduğu için bir şey elde etmek yerine kendisine gerçekten yarar sağlayacak olan şeylerin peşinden koşan

(07:22):
ve bunların hemen gerçekleşmesini arzulamaktansa belirli bir süreç içerisinde bunun gerçeğe dönüşebileceğini bilen bireylermiş.
Yani bu kişiler bu iş benim yararımı olmayacak ise direkt olarak lafı hiç dolandırmadan ve uzatmadan hayır diyebilen kişilermiş.
Hatta kitabın bir bölümünde insanları incitmeden nasıl hayır denenebileceğiyle alakalı oldukça detaylı bir kısımda yaralıyor.

(07:50):
Ancak bunu belki başka bir bölümde detaylıca konuşuruz.
Her şey tamam da tüm bunları kendi hayatımızda nasıl uygulayabiliriz?
Kitabın son bölümünde yazar nasıl daha yalın ve başarılı bir hayat yaşanılabilir ve bunun için ne gibi yöntemler uygulana bilir bundan bahsediyordu.
Tabii ki yazarım bahsettiği tüm bu metodları en ince detayı ile bu yayına sığdırmam ne yazık ki mümkün değil.

(08:15):
Ancak öne çıkan yöntemleri ben böyle kısaca bir özet şeklinde sizler için derledim.
En önemli yaklaşım kaybetme psikolojisinin farkına varmaktan geçiyormuş.
Mesela indirimleri kaçırmamak için ihtiyacınız olmayan şeyleri satın aldınız kesin olmuştur.
Reklamcılar insanların kaybetme psikolojisini çok iyi okudukları için aslında bu çok yaygın bir pazarlama yöntemi haline geldi.

(08:41):
İkinci olarak da evet demek hayır demeye göre çok daha kolay olduğu için pek çok insan kolay kolay hayır cevabını veremiyormuş.
Durum böyle olunca işler sürekli daha karmışık ve içinden çıkılması daha zor bir hale geliyormuş.
Ayrıca pek çok insan bir hata yaptığında başarılı olamayacağını bilmesine rağmen hala o alanda çalışmaya devam ediyormuş.

(09:06):
Çok az sayıda birey hata yaptığını hemen kabulleniyor. Hata yaptığını kabul edebilmek de bu işin vazgeçilmez noktalarından biri olarak karşımıza çıkıyor.
Son olarak da yapılan işi ve işleri ufak parçalara bölemeyen kişiler o işte kolaylıkla enerjilerini tüketiyorlarmış.
Bir işe veya göreve çok ufak adımlarla atılıp ufak başarılıları kutlamayı başarabilen bireyler bir görevin altında kolaylıkla ezilmiyor.

(09:36):
Ve kendilerine ufak ama sağlam basamaklar inşa ederek yürüdükleri yola devam ediyorlarmış.
Ben bu bölümde esenşüyalizm kitabını ve hayatta enerjimizi sadece birkaç adet sorumluluğa nasıl ayırabileceğimizi sizlerle paylaşmak istedim.
Şahsen bu kitap gördüğünüz üzere bir sürü de notlar aldım.

(09:58):
Hatta içerisinde benim en sevdiğim en beğendim kitaplar arasında yer alıyor.
Ve içerisinde bence çok bilgilendirici ve işe yarar pek çok detay var diye düşünüyorum.
Ayrıca bu kitap sadece 246 sayfa ve anlatım dili de oldukça basit.
Vakit bulursanız okumanızı kesinlikle tavsiye ederim.
Umarım bu bölümde sizlere faydalı bilgiler sona bilmişimdir.

(10:20):
Bu arada tüm yayının yazılım etmine ve yayında kullandığım kaynaklara açıklama arbölümde yaralan link üzerinden ulaşabilirsiniz.
En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere kendinize çok iyi bakın.
Hoşçakalın.
Advertise With Us

Popular Podcasts

Stuff You Should Know
The Joe Rogan Experience

The Joe Rogan Experience

The official podcast of comedian Joe Rogan.

Dateline NBC

Dateline NBC

Current and classic episodes, featuring compelling true-crime mysteries, powerful documentaries and in-depth investigations. Special Summer Offer: Exclusively on Apple Podcasts, try our Dateline Premium subscription completely free for one month! With Dateline Premium, you get every episode ad-free plus exclusive bonus content.

Music, radio and podcasts, all free. Listen online or download the iHeart App.

Connect

© 2025 iHeartMedia, Inc.