Episode Transcript
Available transcripts are automatically generated. Complete accuracy is not guaranteed.
(00:00):
Herkese merhabalar yeni bir yayına daha hoş geldiniz.
(00:07):
Hızlı moda akımı sayesinde pek çok kıyafete daha ucuza ve daha kolay şekilde ulaşmaya başladık.
Fakat bu kadar fazla kıyafet üretimi ve tüketimi bizlere yarardan çok zarar sağlamış gibi duruyor.
İsterseniz daha fazla beklemeden buyurun hemen konunun detaylarına geçelim.
Bu arada yaptığım yayınları beğeniyor ve yeni yayınları kaçırmak istemiyorsanız dinlediğiniz platformlardan abone olarak tüm yayınlara ahnında ulaşabilir veya patroon üzerinden bana destek olabilirsiniz.
(00:38):
Ben açıkçası hızlı moda veya İngilizcedeki adıyla fast-fashion akımını daha önce çok duymamıştım.
Fakat son yıllarda bu akım giderek popular hale geldi.
Kıyafet alışverişi eskiden ara sıra yapılan bir olaydı aktiviteydi.
Melisunlar değiştiğinde veya böyle elimizdeki kıyafetler eskidiğinde yılda bir ya da iki defa alışverişe gidilirdi.
(01:02):
Ancak yaklaşık bir 30 sene önce kıyafet sektöründe büyük bir değişim yaşandı.
Kıyafetler fark ettiyseniz giderek daha ucuz hale gelmeye ve moda trendleri çok sık aralıklarla değişmeye başladı.
Eskiden sadece ayda yılda bir yapılan kıyafet alışverişi artık neredeyse haftalık bir rutin haline geldi.
(01:23):
Peki insanların bu kadar çok eşyağe ulaşması neden bu kadar kötü?
Her köşe başında dükkan açan giyin mağazaları çok cazip fiyatlara t-shirtler, pantolonlar satıyorlar
ve biz de bir sezon için onlarca kıyafet alıp birkaç defa giydikten sonra hemen bunlardan kurtulup sonraki sezonda yenilerini alabiliyoruz.
(01:45):
2013 senesinde Bangladesh'te bir tekstil atölyesi çöktü ve binden fazla işçi hayatını kaybetti.
Üçüncü dünya ülkelerinde bu tür olaylar çok sık yaşansa da çok azı gündeme geliyor.
2-3 dolarlık t-shirtlerin nasıl bu kadar ucuza marlu olduğu sorulduğunda sanırım insanların en son düşündüğü şey Bangladesh'te çalışan bu işçilerin durumudur.
(02:08):
Hızlı modanın ortaya çıkış hikayesine bakacak olursak podiumlarda boy gösteren kıyafetlerin hızlı ve kolay bir biçimde tüketiciye ulaştırılması
ve bir sonraki podium giysileri geldiğinde eski yan kıyafetlerden anında kurtululması anlamına geliyormuş.
Bu buradaki ana fikir piyasadaki en yeni sitirleri olabildiğince hızlı bir şekilde elde etmek.
(02:33):
Böylece alışveriş yapanlar bu kıyafetleri hala popülerliklerinin zirvesindeyken elde edebilir
ve ne yazık ki birkaç kez giydikten sonra da onları atabilirler.
Yani kıyafet tekrarının çoğunlukla çok büyük bir moda sızlık olduğu toplumun büyük kesimi tarafından kabul görünce
tüketicilerde mümkün mertebe bir ürünü çok uzun süre kullanma ve tekrar tekrar giyme fikrinden soğumuş durumdalar.
(03:01):
Aslında bu hızlı moda akımı oldukça eskilere dayanıyormuş.
1800'lerden önce moda çok yavaş ve kişi bazlı ilerliyormuş.
Sanayi devrimi yaşandığında dikiş makineleri gibi yeni teknolojiler hayatımıza girince giyim sektörü de daha hızlı ve ucuz bir hale gelmiş.
Bu sektörde çalışan insanların sayısı da tabi giderek artmaya başlamış.
(03:23):
Fakat tekstil atölyelerindeki ağır çalışma koşulları ve meydana gelen pek çok iş kazasından dolayı işçiler ayaklanmış
ve işçi hakları ve çalışma standartları ilk defa bu sayede hayata geçirilmiş.
1960'lar ve 70'lerde ise çoğunlukla genç neslin giyim tarzı moda trendlerini belirlemiş ve giyimin kişisel bir ifade biçimi olduğu görülmüş.
(03:47):
Tabi bir de sokak giyim tarziyle lüks giyim tarz arasında farklılıklarda bu dönemde iyice belirginleşmeye başlamış.
1990'ların sonlarına ve 2000'lerin başlarına gelindiğinde internet alışverişi hız kazandı, H&M Zara ve daha pek çok giyim firması hızlı moda, para kendicileri haline dönüştüler.
(04:08):
Bu markalar çok hızlı ve çok ucuz şekilde kıyafetleri bu sayede piyasaya sunmaya başladılar.
Böylelikle yüzlerce aynı iş moda ile takip eden firma bu hızlı moda akımına ayak uydurmaya başladı.
Bu sayede tüketiciler ayda yılda bir uğradıkları mazalara artık her geçen gün göz atmaya ve bir şeyler almaya başladılar.
(04:29):
Peki bu hızlı moda akımın neden kötü bir şey?
Hızlı modanın gezegenimiz üzerindeki etkisi oldukça büyük.
Maliyetleri azaltma ve üretim süresine hızlandırma baskısı bu işin çevreye verdiği zararı çok büyük ölçüde yükseltine yazık ki
İlk olarak hızlı moda ucuza mal üretme yarışında yer aldığı için pek çok ucuz ve zararlı kimyasal tekstil boyalarını kullanmayı tercih ediyorlar.
(04:57):
Üretim esnasında moda indistirisi dünyada temiz suların kirlenmesine sebep olan en büyük sektörlerden bir tanesi
ucuz tekstillerin pek çoğu poliester içeriyor ve bu kumaş türü çoğunlukla fosil yakıtlardan elde ediliyor.
Böylelikle de küresel ısınmanın daha fazla olmasına sebep oluyoruz.
(05:18):
Ayrıca poliester doğada da kolaylıkla çözülmüyor ve okyanusa karıştığında okyanusların can kaynağı olan mikroliflerin ölmesine de sebep oluyor.
Yüzde yüz pamuk kıyafet kullansak bu sorun ortadan kalkar diye düşünebilirsiniz.
Ancak bu seferde geleneksel pamuğun büyük bir miktarı Hindistan ve Çin gibi ülkelerden geliyor
(05:41):
ve bu ülkeler bu pamuğu üretebilmek için çok büyük miktarlarda su ve böcek ilacı kullanıyorlar.
Bir de hızlı moda akımı kaliteli ve dayanıklı kıyafet üretme fikrinden çok uzun süre önce vazgeçtiler.
Fark ettiyseniz aldığımız pek çok kıyafet ve ayakkabı daha birkaç ay giydikten ve yıkadıktan sonra ya renk atıyor ya bir yeri sökülüyor
(06:04):
ve öyle ya da böyle bir şekilde kullanılmaz hale geliyor. Hızlı moda akımı ile dayanımı yüksek kıyafete ulaşmakta artık oldukça zor bir hale geldi denilebilir.
İyisilerin üretilme hızı bu kadar fazla olunca imha edilmesi gereken kıyafetlerin de sayısının aynı hızlı ilerlemesi anlamına geliyor.
(06:24):
Bu yapılan araştırmalara göre dünyada her yıl yüz milyar yeni kıyafet üretiliyor ve doksan iki milyar ton kıyafet her yıl çöpe gidiyor.
Yeni üretilen kıyafetlerin yüzde altmışı da plastik içeriyor ve bu da her yıl 42 milyar tonluk plastik atanın oluşmasına sebep oluyor.
(06:45):
Yeni üretilen kıyafetlerin ise sadece yüzde biri geri dönüştürülmüş kıyafetlerden yapılıyormuş.
Hızlı modanı çevresel maliyetinin yanı sıra insani bir maliyeti de var.
Gim sektöründe en alt tabakada yaralan çiftçiler, tekstilişçileri temel insani hakları olmadan ve inanılmaz düşük ücretler karşılığında çalışıyorlar.
(07:08):
Ayrıca bu alanda çalışan pek çok işçi, toksik kimyasalları da istemeseler dahi maruz kalıyorlar.
Tam bu konuyla alakalı olarak da 2015 yılında The True Cost adında bir belgesel yayınlandı.
Eğer göz atmak isterseniz de ben yine bu belgesenin linkini sizler için bırakırım.
Hızlı modadan sadece insanlar ve doğa değil hayvanlarda çok büyük zarar görüyorlar.
(07:31):
Vahşi doğada yaşayan pek çok hayvan suyollarına salınan toksik boyalar yüzünden hayatlarını kaybediyor.
Ve temiz su kaynaklarına olan ulaşımı büyük ölçüde engelleniyor.
Deri, kürk ve yun gibi hayvansal ürünler doğrudan modada kullanıldığında bu hayvanların nesilleri riske atılmış oluyor.
Hayvansal kürk üretimi ile pek çok kızıtlama getirirse de giyim sektörü çoğunlukla 3. dünya ülkelerinde gerçekleştiğinden
(07:59):
bu kuralların pek çoğu bu ülkelerde kabul görmüyor.
Peki tekstisektörü tüm insanlığa, doğaya ve hayvanları bu kadar zarar verirken bizler bir birey olarak neler yapabiliriz?
İngiliz tasarımcı Vivian Westwood bu konuyla ilgili şöyle söylüyor.
Buy less, choose well, make it less.
Bununla Türkçeleştirecek olursak daha satın al iyi seçim yap ve uzun süre dayanmasını sağla diyebiliriz.
(08:26):
En sürdürülebilir giysi hali hazır da dolabınızda olan giysidir.
Bu nedenle sık sık giyemeyeceğiniz kıyafetleri satın almaktan kaçınırsanız bu asılacak en güzel adım olacaktır.
Bir de ikinciye kıyafetler pek çok insan tarafından hoş karşılanmasa da aslında pek çok büyük firmanın ürettiği ürünler
(08:47):
bu hızlı moda anlayışından dolayı hemen ikinciye kıyafete dönüşebiliyorlar.
Size olmayan veya daha fazla giymek istemediğiniz kıyafetleri de böyle ikinciye dükkanlara satarak elinizden çıkarabilirsiniz.
Ben her sene giymediğim bir kıyafet olursa gidip böyle yerlere şahsen bağışlıyorum veya satıyorum.
(09:08):
Ayrıca kıyafetlerinizin kusurlarından dolayı kıyafetlerinizi direkt çöpe atmayın.
Bunun yerine evsizlere kıyafet yardımında bulunan kuruluşlara bu kıyafetleri ulaştırabilirsiniz.
Yeni bir kıyafet alacağımız zaman çoğumuz satın aldığımız markaların sürdürülebilir bir marka olup olmadığını açıkçası dikkat etmiyoruz.
(09:29):
Bu markaların pek çoğu hızlı moda markalarına göre daha dayanıklı malzemelerden yapılıyor
ve imha edilmesi gerektiğinde de doğada kolaylıkla çözülebiliyor.
Türkiye'deki sürdürülebilir moda firmalarının ve dünya genelinde yer alan sürdürülebilir kıyafet markalarının linklerini ben yine sizler için bıraksım.
(09:49):
Pek çoğu hızlı moda kumaşı fosil yakıt bazlı matyelerden üretiliyor.
Nylon, polyester, acrylic, spandes gibi sentetik kumaşlar içeren yeni kıyafetleri mümkün olduğunca tercih etmemeye çalışmak en mantıklı adım olacaktır.
Eski kıyafetlerinizde çok fazla hasar almış veya eskimiş olanları da varsa bunları atmak yerine başka bir şey kolaylıkla dönüştürebilirsiniz.
(10:14):
Belki pek çoğumuzun aklına eski t-shirtlerden hemen bir yer bezi yapma fikri gelse de eski kıyafetlere yapabileceğiniz 17 değişik tasarımı anlatan harika bir video izledim.
Ben ve bu konuya olan bakışım tamamen değişti diyebilirim.
Yine bu videonun linkinde sizler için açıklamalar bölümünde bıraksım.
(10:35):
Bu bölümde hızlı moda akımının ne gibi yan etkileri hayatımıza getirdiğini ve buna karşı neler yapılabileceğini inceledik.
Umarım sizlere faydalı bilgiler sunabilmişimdir.
Bu arada tüm yayının yazılım etmine ve yayında kullandığım kaynaklara açıklamalar bölümünde yer alan link üzerinden ulaşabilirsiniz.
En kısa sürede yeni yayınlarda görüşmek üzere. Terminize çok iyi bakın. Hoşçakalın.